Filmin Özgün Adı: Neş'et-i Sâniyye Teknesi
İngilizce Adı: Existing To Body Again
Yapım Ülkesi: Türkiye
Yapım Yılı: 2011
Süresi: 13:52
KISA FİLM SENARYOSU
NEŞETİ SANİYYE TEKNESİ
YAZAN VE YÖNETEN: EROL ÇELİK
OYUNCULAR MEHMET İMAMOĞLU - ERMA DZAFEROVİC
GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ: ERCAN BAYRAK - ONUR GÜNAÇAR
IŞIK: AYKUT YANGIN - ORÇUN YANGIN
GRAFİK: ALİ ARGUN
KURGU: ALİ İLHAN
MÜZİK VE MİKSAJ: ERDEM ESKİMEZ - KORAY BAŞARAN
EBRUCU: KENAN İNCİ
DANIŞMAN: SEHER AŞICI
SESLENDİREN: MURAT PROSÇİLER
NEŞ’ET-İ SÂNİYYE TEKNESİ
( SENARYO )
1.
Bölüm - İç /
Gündüz / Oda
Kenan
Büyük
bir çalışma odası görülür. Hafif loş ve kasvetlidir. (mümkünse) pencerelerden
gün ışığı girer. Kenan ortadaki masanın üzerinde ebru teknesine bakarak
gülümsüyordur.
Dış ses:
(keyifli) İşte.!. Beni alıp başka dünyalara götürecek olan teknem hazır… Çok
bekledim bu günü, istediğim gibi yönetebileceğim, kendime ait bir teknem var
artık… (Şüpheci) Bütün dünyaya sahip miyim şimdi? Her şeyimi içine koyup
dilediğim gibi gezinebilecek miyim?.. Elbette gezineceğim. (gururla) çünkü bunu
hak ettim.
Tekneden
ve boyalardan detaylar. Kenan’ın yüzünden, psikolojisini yansıtmak için yakın
çekimler. Dış sesin anlattıkları doğrultusunda yüzündeki ifade durmadan
değişir.
Bir
süre tekneden başını kaldırır ve etrafında bir tur atarak düşünür. Sonra
teknenin başına tekrar gelir.
Dış ses:
Bu yolculuğa Esra’yla birlikte çıkmak istiyorum. Zaten bu tekneyi onun için
yaptım. (uzatarak) Ama… Esra böyle bir yolculuk istemiyor… Daha kötüsü, teknem
bir kişilik… (derin bir soluk alır) Aklım tam bu noktada duruyor…
Duraklar
ve bakışlarını tekneden çekerek tavana diker. Eliyle ağzını silerek düşünmeye
çalışır. Sonra tekrar tekneye dönerken gülümser. Tekneden ve çevreden detaylar.
Dış ses:
Dertlerin, tasaların olmadığı, bütün güzelliklerin nefes aldığı bir yolculuk
olacak bu. Endişelenmeme gerek yok. Bu büyünün tutması için tek bir sorun var,
oda Esra’nın tekneye binmeyi kabul etmemesi…
Ah
Esra ah! Seni bir kenara bırakamıyorum, aklımdan uzaklaştıramıyorum… Ömrümün
son yarısını senin için yaşadım ve yüzlerce ömrüm olsa, emin ol hepsini senin
için yaşamaya hazırım ama gel vazgeç inadından. Seni artık deniz kenarına
götüremem ki. Bu gidiş, öyle bir yolculuk değil. Bu yolculuk seni bana tekrar
getirecek olan yolculuk. Bu, Akdeniz’in sularında serinlemek kadar sıradan bir
macera olmayacak, aksine hayal gücünün alamayacağı kadar sihirli bir yolculuk
olacak.
Ellerini
ovuşturup teknesine tekrar bakar. Boyaların içindeki fırçaya dokunur. Ama
başını iki yana sallayarak eksik bir şeyler var der gibi öfkelenir.
Dış ses:
Sensiz asla bu yolculuğa çıkmayacağım.
Bir
sonraki bölüme geçmek için, uygun bir detay yakalanır.
2.
Bölüm
-
İç / Gündüz / Oda Kenan
Başka
gün.
Kamera
kırmızı boyanın bulunduğu kavanozdan açılarak Kenan’ı görür. Elindeki at kılı
fırçasıyla kavanozu karıştırıyordur. Kavanozun dibine çöken boyanın dağılarak
kıvama geliş ayrıntısı alınır. Çok keyifli görünüyordur ama aniden suratı
asılır. Yaptığının yanlış olduğunu anlamış gibi yüzünü buruşturur ve kavanozu
karıştırmaktan vazgeçer. Hızla kitreyle dolu teknesinin başına geçer ve
ellerini teknenin iki yanına koyarak sanki kitreli yüzeyin üzerinde kendine
bakmaya çalışır. (eğer mümkünse Kenan’ın kitredeki yansıması alınır)
Dış ses:
Ah Esra, seni düşünmekten kafam karıştı. Aklım sensiz olmuyor ama seni bu
yolculuğa hazırlamak için biraz yalnız kalmam lazım. Yoksa sen beğenmeyeceksin,
beğenmeyecek ve benimle gelmeyeceksin. Kafam kavanozdaki boya gibi darmadağınık
oldu.
Eğildiği
yerden kalkarak, ebru teknesine bakar. İfadesizdir. Bir süre onu seyreder. Daha
sonra gururla başını geri çekerek gülümser.
Dış ses:
Bu sadece bir başlangıç. Az sonra oluşacak yaşama hayran kalacaksın. İnan bana.
Bunu sana ispat etmek için tüm hayatımı ortaya koyacağım... (kamera burada
yakın çekim görür. Amaç filmin sonundaki planı aklına gelmiş gibi kaşlarını
kaldırışını yakalamak.)
Kısa
bir süre daha teknesine bakar ve sonra yavaşça tekneye eğilerek, sanki onun
kulağına fısıldıyormuş gibi elini ağzına götürerek konuşur. (dudaklarını
oynatışı görülmez.)
Dış ses:
Birazdan bu kadar temiz kalmayacaksın. Seni hayallerimle kirleteceğim.
Tekrar
doğrulur ve biraz önce karıştırdığı boya kavanozunu alır. Fırçayla karıştırmaya
başlar. Her şeye yeni başlıyormuş gibi heyecanlıdır. Çabuk hareketler yapar.
Düşüncesine uygun mimikler verir.
Dış ses:
Önce bir lale yapacağım. Güzel bir lale. Kraliçelere layık. En az senin kadar
sade ve gizemli olmalı, en az senin kadar mis kokulu ve pırıltılı. Yeter ki
seni mutlu göreyim. Bu mutluluğu sağlamak için en iyi lalemi yapacağım.
Aniden
durur. Yüzü soru doludur. Elindeki kavanozu karıştırmaktan vazgeçer. Öylece
ebru teknesine bakar.
Dış ses:
Çok şey mi yüklemiş oluyorum bu laleye?.. Lale bunu kaldırabilecek mi?.. Peki
aşkımı laleye nasıl yansıtabileceğim?... (durur ve tekrar gülümsemeye başlar)
cevap apaçık ortada. Bu yolculuğa ve ebru tekneme sonsuz güveniyorum…
Yüzü
buruşuk bir şekilde (öküz ödünün kokusundan rahatsız olduğu için yüzünü
buruşturur) kavanozuna öküz ödü damlatır. Biraz daha karıştırarak teknesine
bakınır. Atkılı fırçasıyla kitrenin üzerinde fon yapmaya başlar.
Dış ses: Eminim
Esra laleyi görünce büyüsüne kapılacak. Laleyi anladığı zaman beni de
anlayacak. Tekneye birlikte binmeyi kabul edecek. Biliyorum, biliyorum teknem
bir kişilik ama yeter ki kabul et, onunda bir yolunu bulurum.
Fırçayı
sol işaret parmağına vururken sanki kendinden geçmiş gibidir.
Dış ses:
Bu laleye bütün duygularımı ve düşlerimi akıtmalıyım. Eğer bunu başarabilirsem,
Esra’yı bu yolculuğa ikna edebilirim.
Kavanozun
içinden biz yardımıyla bir damla alır ve teknede gözüne kestirdiği bir yere
damlatır. Kamera kitre üzerinde dağılan boyayı çeker. Kenan daha küçük bir biz alır, dikkatlice
kırmızı daireye yaklaşır ve nefesini tutarak, dairenin sol üstünden, içten dışa
doğru bir çentik atar. Doğrulur ve nefesini bırakır. Heyecandan yüzü
aydınlanmıştır ve derin soluklar alır.
Dış ses:
Bakalım bu laleyi sana getirdiğimde düşüncelerin değişecek mi?
Bu
bölüm lale yapımından birkaç detayla biter.
3.
Bölüm
- İç / Gece / Oda
Kenan
----
Aynı
günün akşamı.
Kenan
odaya girerken görülür. Çok sinirlidir. Ebru teknesinin başına hışımla geçer.
Dış ses:
(öfkeli) Olmadı… İlk sefer, kötü geçti… Esra ilk yolculuğumun resmini
beğenmedi…
Kitrenin
üzerini temizler ve yeşil boyayı karıştırmaya başlar.
Dış ses:
Şimdi ona yeni bir lale yapmalıyım, hem de dünyanın en güzel lalesini… İnkar
edemeyeceği, itiraz edemeyeceği, kabulleneceği bir laleyi.
Kenan
lale yapmaya başlar. Sanki dünyadan kopmuştur.
Dış ses:
(sakinleşmiştir) Esra, üç ay önce elinde olmadan, ikimizin de istemediği kötü
bir gidişin esiri oldu, o andan itibaren dünyayla aramdaki bağ koptu… (derin
bir soluk alır) Şimdi onu bu kötü gidişten kurtarmalıyım. Esra’yı istemediği o
karanlıktan çekmeliyim, kendi ellerimle hazırladığım aydınlığa götürmeliyim.
Çünkü onu çok özledim.
Kitrenin
üzerinde mükemmel bir lale duruyordur. Kenan laleyi bitirir. Ellerini ağzına
götürerek siler, hayranlık ve şaşkınlıkla resme bakar.
Dış ses:
Ya Esra, bu yolculuğun ne kadar güzel geçeceğini anladın mı? Birde sen bin
tekneye, gör o zaman mutluluğumuzu… Tekrar birleşmemizin tek yolu bu tekne…
Kenan,
resmi kağıda geçirir ve resme bakarak düşünür.
Dış ses:
İşte birlikte çıkacağımız yolculuğumuzun kanıtı… Sırf daha güzel yerler
keşfedebilmek için dünyayı dolaşmaya hazır ol. Sen ve ben Esra. Bir daha
ayrılmayacağız. Sadece bana güven.
Kenan
elindeki resimle odadan çıkar.
4.
Bölüm
- İç / Gündüz / Oda
Kenan
Başka
gün.
Kenan,
mutlu bir ifadeyle ebru teknesinin başında resimler yaparken görülür. Serpmeler, laleler, taramalar. Bir biri
ardına geçişlerle, sanki sürekli resim yapıyormuş gibi bir hareket sağlanır.
Dış ses:
(keyifli) Sonunda yaptığım resimleri Esra’ya beğendirdim… İnanılmaz bir
duyguymuş. Benimle bu muhteşem seyahate katılmaya razı oldu. İlk engelimi
aştım. Artık Esra’da bu keşiflerin güzel olacağına inanıyor… Onu alıp, dünyanın
en güzel yerlerine götüreceğim…
Kenan
her yaptığı resmi kağıda çektikten sonra resme şöyle bir bakar, mutlulukla
gülümser ve kuruması için kenara koyar. Ama geçişlerle bir süreklilik sağlanır.
Yüz ve malzeme detaylarıyla desteklenir.
Dış ses:
Şimdi Esra’ya yeni resimlerimi götürmeliyim ve onun yanına vardığımda, bu
yolculuğa nasıl beraber çıkacağımızı açıklamalıyım. Çünkü bunu nasıl yapacağımı
buldum.
Kısa
bir duraklama olur ve Kenan resimleri alarak odadan çıkar.
5.
Bölüm
– Dış / Gündüz / Oto galeri Kenan -
Galerici
Başka
gün.
Kenan
arabasını satarken görülür. Bir oto galerinin önündedirler. Karşısındaki adamdan paraları alırken yüzünde
bir üzüntü ama umursamazlık vardır.
Dış ses:
Benim artık arabaya değil, çift kişilik bir ebru teknesine ihtiyacım var. Malzeme
almalıyım ve alacağım malzeme çok para tutuyor, bu yüzden dört yıldır bindiğim
arabamı satmak umurumda değil. Artık dönüşü olmayan bir yolun sonuna doğru
ilerliyorum… Bu yol elbette meşakkatli
olacak… Ama sonunda beni Esra’ya götürecek.
Kenan
parayı cebine koyduktan sonra arabasının yanından ayrılırken, ona son bir kez bakar
ve ellerini cebine koyar. Başını önüne eğerek oradan uzaklaşır.
Dış ses:
Bu yolculuğa bir isim bile buldum. “Neş’et-i sâniyye. Başka hiçbir kelime bizim
yolculuğumuzu açıklayacak enginliğe sahip değil. En güzel yolculuğun adına
başka ne koyabilirdim ki? Tekrar Vücuda gelmek.
6.
Bölüm
– İç / Gündüz / Mutfak Kenan
Aynı
gün.
Kenan
mutfak masasında yemek yerken görülür. Dalgındır.
Dış ses:
Onu nasıl bir yolculuğa götürmeliyim? Daha doğrusu hangisiyle başlamalıyım?..
Bir laleyle mi mesela? Yoksa rastgele bir serpme mi bunun için uygun?... Hayır,
daha yaratıcı ve büyüleyici bir şey düşünmeliyim… Önce Esra’nın nasıl bir tatil
istediğini hatırlamalıyım. Her şeyden önce bu tatilde bir deniz olmalı, çünkü
Esra denizsiz bir gezi istemiyor. Bu kolay, bunu taramayla sağlayabilirim. Aynı
zamanda doğa kusursuz olmalı. Buda kolay… Güneş insanın içini ısıtmalı… Ve daha
bir sürü ayrıntıyı atlamamalıyım…
Bütün
bunları yapacak malzemem var. Bu yolculuk hem uzun olacak, hem de mükemmel. Bu
yüzden her şeyi içine alacak bir tekneye ihtiyacım var ve o tekne şu an gözümde
canlanıyor. Neş’et-i sâniyye teknesi.
Kenan
bütün bunları düşünürken yemeğini bitirir ve tabakları öylece bırakarak salona
geçer. Malzemeleri yüklenir. Ve evden çıkar.
7.
Bölüm
– Dış / Gündüz / Taksi
Kenan – Taksi şoförü
Kenan
bir takside yolculuk ederken görülür. Yol boyunca dışarıyı seyreder ve düşünür.
Taksici arada bir dikiz aynasından müşterisine bakar. Kenan varacağı yere kadar
dışarıyı seyreder. Arada bir eliyle ağzını siler.
Dış ses:
Esra beni bekliyor. Hem de dört gözle. Çünkü oda bu büyünün güzel olacağına
inandı. İnanmasa asla gelmek ister miydi?
Madem gelmeye ikna oldu, ona vaat ettiğim güzelliği yaşatmalıyım… Başı
dönmeli ve bana bir kez daha aşık olmalı… O isteyecek, ben dümeni o yöne
çevireceğim. O isteyecek ben o limanda demirleyeceğim… O hissetmek isteyecek
ben ona hissettireceğim… Ebru teknesi, en güzel keşfin teknesi olmalı. Bu
yüzden çok büyük olmalı ki, içine her şeyi alabilmeli. Bütün duyguları,
istekleri, tatları, renkleri, bütün arzuları almalı ki, geriye sadece hissetmek
kalmalı.
Taksi
yavaşlayarak durur. Kamera nerde durduklarını görmez. Kenan büyük bir keyifle
parayı öder ve araçtan inerek bagajdaki malzemelerini alır. Taksi yanından
ayrılınca kamera mezarlığın giriş kapısını görür.
8.
Bölüm
– Dış / Gündüz / Mezarlık Kenan
Kenan
malzemelerle mezarlığın içinde yürür. Bir sırt çantası, kitre dolu bir
bidon(ama kitre olduğu anlaşılmamalı.) Detaylar ve Kenan’ın yüz mimikleri.
Dış ses:
Bekle beni Esra, az sonra seni bu soğuk dünyandan kurtaracağım. Seni aydınlığa
çıkartırken, hayatın renklerini tekrar tadacaksın… Seni buradan götüreceğim ama
merak etme, yerini değiştirecek kadarda acımasız değilim. Hem aklımı o kadar da
kaçırmadım... Burası bizim ana limanımız olacak. Yeni çıkacağımız bütün
seferlerimiz burada başlayacak ve alabildiğine muhteşem dünyalara yelken
açacağız.
Kenan
mezarlığın arasında yürürken ayakların altındaki çakıllar gıcırdar. Malzemeler
ağır geldiği için duraklar, ellerindekini yere koyarak nefeslenir. Bir süre düşünmeden yürür ve nihayet mezarın
başına gelir. Mezarın taşında ve etrafında, ebru teknesinde çizdiği resimler yapıştırılmış
haldedir. Birkaç resim yerlerinden kurtulmuş ve etrafa saçılmıştır. Mezar
taşının üzerinde ki yazı, resimlerden dolayı gözükmüyordur. Kenan eşyaları yere
koyar ve mezar taşının başına gelerek resimlerden bir kaçını yerinden çıkartır.
Böylelikle mezar taşındaki yazı ortaya çıkar. Esra İnci 1973 2001
Bu
arada kamera mezarın içine doğru döner. Mezarın içinde çok büyük bir ebru
teknesi vardır.
9.
Bölüm
- Dış / Gündüz / Mezarlık
Kenan - Esra
Kamera
ebru teknesinden tekrar kalktığında Kenan kitre dolu bidonla mezara yaklaşırken
görülür. Kitreyi özenle mezarın içindeki tekneye döker. Teknenin içi kitreli
suyla doluncaya kadar bu işlem yapılır. Kenan, işi bitince ayağa kalkar ve
teknesine bakarak keyifle gülümser.
Dış ses:
İşte teknem hazır… Dünyanın en büyük ebru teknesi bu… Neş’et-i sâniyye teknesi…
Tekrar vücuda gelme teknesi… Esra’yla ikimizin teknesi…
Kenan,
sanki hiç zaman kaybetmek istemiyormuş gibi çantasından çıkarttığı
kavanozlardaki kökboyalarından büyük fırçalarla, mezarın üzerindeki tekneye
boyalar damlatmaya başlar. Yüzünde oluşan tebessüm, hareketlerine yansır.
Heyecanlı ve telaşlıdır. Esra’nın gülüşleri duyulmaya başlar. Durur ve etrafına
bakınır ama Esra’yı sadece duyuyordur. Etrafta kimse olmadığını görünce hemen
çantasından birlik insülin iğnesini çıkartır. Esra’nın gülüşü daha bir
neşelenir. Kenan iğneyi sol bileğinden dört parmak geriye saplar ve içine kan
doldurur. Şırıngadaki kanı hiç
beklemeden ebru teknesinin üzerine fışkırtır. Teknenin üzerinde bir şerit
halinde kan belirince, biri Kenan’ın omzuna dokunur. Hızla dönünce Esra’yı
karşısında görür. Bir an bir birlerine şaşkınca bakarlar. Sonra bir birlerine
sarılırlar. Kenan Esra’ya tekneyi gösterip bir şeyler anlatmak ister ama Esra,
onu parmağıyla dudaklarına dokunarak susturur. Ve yavaşça geriye doğru yürümeye
başlar. Kenan şaşkınlıkla sevdiği kadına bakar ve yalvarırcasına bir yüz
ifadesiyle gitmemesi için başını sallar. Ama Esra gerilemeye devam edince,
tekneye dönerek, ne yapacağına karar vermeye çalışır. Esra artık uzaklaşmıştır.
Kenan döner ve şırıngayı alarak tekrar damarlarından kan çeker. Şırınga dolunca
teknenin üzerine fışkırtır ve hiç beklemeden bunu üç kere yapar. Esra onun
yanına çöker ve başını onun omzuna koyarak, kocasının şırıngayı tekneye
fışkırtmasını seyreder. Kenan omzuna başını koyan karısının başını okşar ve
gözlerini kapayarak kafasını onunkine yaslar. Bir süre sonra Esra ayağa kalkar
ve geriye doğru çekilmeye başlar. Kenan olacakları anlamış gibi yüzüne bir
keder oturur. O ayağa kalkmaz ama sevgilisinin ardından hafifçe omzunun
üzerinden bakar. Sonra hışımla tekneye bakar. Teknede kırmızıya boyanmamış
yerler vardır. Çantasından bıçak çıkartır ve sol bileğini keserek kanını
teknedeki boş alanlara akıtır. Bu arada Esra arkada onu seyreder. Kenan başıyla
arada bir dönerek karısına bakar ve gülümser.
Artık Kenan’ın tansiyonu düşüyordur ve hareketlerinde bir ağırlık
oluşmaya başlar. Yavaş yavaş bitkin düşer ama kanını tekneye akıtmaya devam
eder. Bıçağı sol eline alarak sağ bileğini keser ve akan kanla tekneyi iyice
kana bular. Arada sendeleyerek düşer gibi olur ama kendini tutar. Durmadan
karısının davetkar ve gülen yüzüne bakar. Kenan sonunda bitkin düşer ve
dizlerinin üstüne yığılır. Karısı yanına gelerek ona omuzlarından sarılarak
konuşur.
Esra:
Artık birlikteyiz. Yolculuğa çıkabiliriz.
Kenan
karısının yüzüne mutlu ama bitkin bir şekilde bakar ve gözlerini yumar. Ekran
kararır.
Ekran
tekrar açıldığında Esra ve Kenan birlikte mezarlıkta el ele yürürlerken görülürler.
Ekran kararır ve tekrar açıldığında Kenan karısının mezarı başında yerde
yatarken görülür. Bileklerinden akan kan kollarının yanında küçük göletler
oluşturmuştur. Ekran kararır.
BİTTİ
Oyuncular
Kenan:
Esra:
Taksi Şoförü:
Galerici:
EROL
ÇELİK
02-06-09
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder