7 Ağustos 2012 Salı

Sessizlik



     

     Sessizlik ne kadar önemlidir bilemezsiniz. Biliyorsanız da unutmuşsunuzdur. Çünkü büyük şehir, gürültüsüyle bağımlı eder kendisine.
     Peki, buna cesaretimiz var mı? Sessizliği tercih etmek gibi bir seçeneği sunmayı hiç düşündük mü kendimize? 

     Hayır.



     Azıcık bir sessizlik yakaladığınız an, kulağınızdaki oluşan sesi dinlemeye çalışın, milyonlarca cırcır böceğinin çığlıklar atarak aç bir şekilde ötüştüğüne benzer bir ses duyarsınız. Evet, benzetmeyi biraz abartmış olabilirim ama bende uyandırdığı hisler bunlar. Cırcır böceklerinden rahatsız oluruz. Beynimiz gürültü arzular. Daha sonra maalesef şehrin gürültüsü devam ettiği için, kulağınızdaki açlık kaybolur ve beyin uyuşmasını sürdürür. Bu, fantastik bir bakışla, kafamızdaki gürültüyü doyurmaya çalıştığımız bir bağımlılık halidir. Gürültü bağımlılığı bilinçsizce yapışmıştır üzerimize.

     Gürültü beyni devamlı meşgul ettiği için, düşünce yelpazeniz daralmaktadır. Hayal gücünüzün çalışmasını durdurduğu gibi, sinirleriniz devamlı gergin kalır.

     Önemli bir nokta da müzik dinlemektir. Müzik dinlemek insanları rahatlatır, neden? Özellikle kulaklıkla dinlenen müzikler algıların rahatlamasına yol açar. Çünkü beyin müthiş bir sistem olduğu için, düzenli seslere teslim olur ve kendini dinlenemeye alır. Bunu da keyif sıvılarıyla ödüllendirir.

     Ama bu da yeterli değildir. Beyni düzenli seslerle meşgul etmek sadece dinlenmesini sağlar, oysa bize kendi düşüncelerimizin temizlenmesi ve hayal gücümüzün geri kazandırılması lazımdır. Bunun için mutlak sessizliğe ihtiyacımız vardır.


     Bakın, sessizliğin önemini feryatlar içinde anlatmaya ne kadar çabalasam da, bunu test etmeden anlayamazsınız. Yaşlı insanlar neden büyük şehirlerden kaçarlar zannediyorsunuz, yoruldukları için ama bedensel yorgunluktan daha çok sessizlik açlığından kaçmak isterler. Ben de size bunu bir terapiymiş gibi erkenden kendinize uygulamanız gerektiğini söylüyorum.

     Tatile gittiğiniz zaman en huzur bulduğunuz yer, dalgaların düzenli konuştuğu kumsallardır değil mi? Elbette, beyin meşgul olur o sesle ve dinlenir ama siz tam anlamıyla dinlenemezsiniz. Kendinizi dinlendirmenizin ve arınmanızın tek yolu mutlak sessizliktir.

     Şimdi mutlak sessizlik için söylemem gereken bazı uyarılar var.

     Her şeyden önce sessizlik ilk zamanlar rahatsız edecektir bünyeyi. Bu durumu atlatmak gerekir. Hayal gücü çalışacağı için kendinizle yüzleşmek zorunda kalacağınız bir başka gerçektir. Bağımlılıklardan kurtulmanın sancılarından birini yaşayacağınız için biraz sabretmek gerekecek.

      Kulağınızdaki cırcır böcekleri susuncaya kadar sessiz bir ortamda kalabilirseniz, algı kapılarınız temizlenmeye başlayacaktır ve hayata daha temiz bakabilirsiniz.

     
     Gerçek sessizlik, düşünceleri temizler. Aklın dışarı çıkmamış karanlık yönleriyle gülümser insana. Tahrik eder. Dışarı çıkmak istediğini fısıldar. Oysa karanlıktır onlar. Dışarı çıkmamalıdır. Bu yüzden sessizlik rahatsız eder bizi. Bu yüzden gürültünün bağımlısıyız. Bu yüzden karanlık bir köşede sessizliğe mahkûm kalırsak, gölgelerin arasında şekiller görürüz ve hayali sesler işitiriz.
      Çünkü sessizlik düşünceleri temizler. Bu yüzden kulaklarını kapayan bir insan daha çabuk uyur. Daha huzurlu uyur.
     
Tek başınayken karanlığı dinlemek zorunda kalmışsanız eyvahlar olsun. Bağlanırsınız. Korkar ve bunun bağımlısı olursunuz. Sessizlik sizi esir alır ve aklınızdaki kirlenmiş düşünceleri silip süpürür.

     Biraz cesaretli olmak lazım.



Erol Çelik 

07 Ağustos 2012 Salı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder