15 Ocak 2012 Pazar

SENARYO ÖRNEKLERİ 5 ( NEŞETİ SANİYYE TEKNESİ )


Filmin Özgün Adı: Neş'et-i Sâniyye Teknesi       
İngilizce Adı: Existing To Body Again
Yapım Ülkesi: Türkiye
Yapım Yılı: 2011
Süresi: 13:52

KISA FİLM SENARYOSU
NEŞETİ SANİYYE TEKNESİ


YAZAN VE YÖNETEN: EROL ÇELİK
OYUNCULAR MEHMET İMAMOĞLU - ERMA DZAFEROVİC
GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ: ERCAN BAYRAK - ONUR GÜNAÇAR
IŞIK: AYKUT YANGIN - ORÇUN YANGIN
GRAFİK: ALİ ARGUN
KURGU: ALİ İLHAN
MÜZİK VE MİKSAJ: ERDEM ESKİMEZ - KORAY BAŞARAN
EBRUCU: KENAN İNCİ
DANIŞMAN: SEHER AŞICI
SESLENDİREN: MURAT PROSÇİLER




NEŞ’ET-İ SÂNİYYE TEKNESİ
( SENARYO )

1.      Bölüm  -  İç / Gündüz / Oda                                                                            Kenan


Büyük bir çalışma odası görülür. Hafif loş ve kasvetlidir. (mümkünse) pencerelerden gün ışığı girer. Kenan ortadaki masanın üzerinde ebru teknesine bakarak gülümsüyordur.
Dış ses: (keyifli) İşte.!. Beni alıp başka dünyalara götürecek olan teknem hazır… Çok bekledim bu günü, istediğim gibi yönetebileceğim, kendime ait bir teknem var artık… (Şüpheci) Bütün dünyaya sahip miyim şimdi? Her şeyimi içine koyup dilediğim gibi gezinebilecek miyim?.. Elbette gezineceğim. (gururla) çünkü bunu hak ettim.
Tekneden ve boyalardan detaylar. Kenan’ın yüzünden, psikolojisini yansıtmak için yakın çekimler. Dış sesin anlattıkları doğrultusunda yüzündeki ifade durmadan değişir.   
Bir süre tekneden başını kaldırır ve etrafında bir tur atarak düşünür. Sonra teknenin başına tekrar gelir.
Dış ses: Bu yolculuğa Esra’yla birlikte çıkmak istiyorum. Zaten bu tekneyi onun için yaptım. (uzatarak) Ama… Esra böyle bir yolculuk istemiyor… Daha kötüsü, teknem bir kişilik… (derin bir soluk alır) Aklım tam bu noktada duruyor…
Duraklar ve bakışlarını tekneden çekerek tavana diker. Eliyle ağzını silerek düşünmeye çalışır. Sonra tekrar tekneye dönerken gülümser. Tekneden ve çevreden detaylar.
Dış ses: Dertlerin, tasaların olmadığı, bütün güzelliklerin nefes aldığı bir yolculuk olacak bu. Endişelenmeme gerek yok. Bu büyünün tutması için tek bir sorun var, oda Esra’nın tekneye binmeyi kabul etmemesi…
Ah Esra ah! Seni bir kenara bırakamıyorum, aklımdan uzaklaştıramıyorum… Ömrümün son yarısını senin için yaşadım ve yüzlerce ömrüm olsa, emin ol hepsini senin için yaşamaya hazırım ama gel vazgeç inadından. Seni artık deniz kenarına götüremem ki. Bu gidiş, öyle bir yolculuk değil. Bu yolculuk seni bana tekrar getirecek olan yolculuk. Bu, Akdeniz’in sularında serinlemek kadar sıradan bir macera olmayacak, aksine hayal gücünün alamayacağı kadar sihirli bir yolculuk olacak.
Ellerini ovuşturup teknesine tekrar bakar. Boyaların içindeki fırçaya dokunur. Ama başını iki yana sallayarak eksik bir şeyler var der gibi öfkelenir.
Dış ses: Sensiz asla bu yolculuğa çıkmayacağım.
Bir sonraki bölüme geçmek için, uygun bir detay yakalanır.


2.      Bölüm  -  İç / Gündüz / Oda                                                                            Kenan


Başka gün.
Kamera kırmızı boyanın bulunduğu kavanozdan açılarak Kenan’ı görür. Elindeki at kılı fırçasıyla kavanozu karıştırıyordur. Kavanozun dibine çöken boyanın dağılarak kıvama geliş ayrıntısı alınır. Çok keyifli görünüyordur ama aniden suratı asılır. Yaptığının yanlış olduğunu anlamış gibi yüzünü buruşturur ve kavanozu karıştırmaktan vazgeçer. Hızla kitreyle dolu teknesinin başına geçer ve ellerini teknenin iki yanına koyarak sanki kitreli yüzeyin üzerinde kendine bakmaya çalışır. (eğer mümkünse Kenan’ın kitredeki yansıması alınır)
Dış ses: Ah Esra, seni düşünmekten kafam karıştı. Aklım sensiz olmuyor ama seni bu yolculuğa hazırlamak için biraz yalnız kalmam lazım. Yoksa sen beğenmeyeceksin, beğenmeyecek ve benimle gelmeyeceksin. Kafam kavanozdaki boya gibi darmadağınık oldu.
Eğildiği yerden kalkarak, ebru teknesine bakar. İfadesizdir. Bir süre onu seyreder. Daha sonra gururla başını geri çekerek gülümser.
Dış ses: Bu sadece bir başlangıç. Az sonra oluşacak yaşama hayran kalacaksın. İnan bana. Bunu sana ispat etmek için tüm hayatımı ortaya koyacağım... (kamera burada yakın çekim görür. Amaç filmin sonundaki planı aklına gelmiş gibi kaşlarını kaldırışını yakalamak.)
Kısa bir süre daha teknesine bakar ve sonra yavaşça tekneye eğilerek, sanki onun kulağına fısıldıyormuş gibi elini ağzına götürerek konuşur. (dudaklarını oynatışı görülmez.)
Dış ses: Birazdan bu kadar temiz kalmayacaksın. Seni hayallerimle kirleteceğim.
Tekrar doğrulur ve biraz önce karıştırdığı boya kavanozunu alır. Fırçayla karıştırmaya başlar. Her şeye yeni başlıyormuş gibi heyecanlıdır. Çabuk hareketler yapar. Düşüncesine uygun mimikler verir.
Dış ses: Önce bir lale yapacağım. Güzel bir lale. Kraliçelere layık. En az senin kadar sade ve gizemli olmalı, en az senin kadar mis kokulu ve pırıltılı. Yeter ki seni mutlu göreyim. Bu mutluluğu sağlamak için en iyi lalemi yapacağım.
Aniden durur. Yüzü soru doludur. Elindeki kavanozu karıştırmaktan vazgeçer. Öylece ebru teknesine bakar.
Dış ses: Çok şey mi yüklemiş oluyorum bu laleye?.. Lale bunu kaldırabilecek mi?.. Peki aşkımı laleye nasıl yansıtabileceğim?... (durur ve tekrar gülümsemeye başlar) cevap apaçık ortada. Bu yolculuğa ve ebru tekneme sonsuz güveniyorum…
Yüzü buruşuk bir şekilde (öküz ödünün kokusundan rahatsız olduğu için yüzünü buruşturur) kavanozuna öküz ödü damlatır. Biraz daha karıştırarak teknesine bakınır. Atkılı fırçasıyla kitrenin üzerinde fon yapmaya başlar.

Dış ses: Eminim Esra laleyi görünce büyüsüne kapılacak. Laleyi anladığı zaman beni de anlayacak. Tekneye birlikte binmeyi kabul edecek. Biliyorum, biliyorum teknem bir kişilik ama yeter ki kabul et, onunda bir yolunu bulurum.
Fırçayı sol işaret parmağına vururken sanki kendinden geçmiş gibidir.
Dış ses: Bu laleye bütün duygularımı ve düşlerimi akıtmalıyım. Eğer bunu başarabilirsem, Esra’yı bu yolculuğa ikna edebilirim.
Kavanozun içinden biz yardımıyla bir damla alır ve teknede gözüne kestirdiği bir yere damlatır. Kamera kitre üzerinde dağılan boyayı çeker.  Kenan daha küçük bir biz alır, dikkatlice kırmızı daireye yaklaşır ve nefesini tutarak, dairenin sol üstünden, içten dışa doğru bir çentik atar. Doğrulur ve nefesini bırakır. Heyecandan yüzü aydınlanmıştır ve derin soluklar alır.
Dış ses: Bakalım bu laleyi sana getirdiğimde düşüncelerin değişecek mi?
Bu bölüm lale yapımından birkaç detayla biter.


3.      Bölüm -  İç / Gece / Oda                                                                            Kenan

----
Aynı günün akşamı.
Kenan odaya girerken görülür. Çok sinirlidir. Ebru teknesinin başına hışımla geçer.
Dış ses: (öfkeli) Olmadı… İlk sefer, kötü geçti… Esra ilk yolculuğumun resmini beğenmedi…
Kitrenin üzerini temizler ve yeşil boyayı karıştırmaya başlar.
Dış ses: Şimdi ona yeni bir lale yapmalıyım, hem de dünyanın en güzel lalesini… İnkar edemeyeceği, itiraz edemeyeceği, kabulleneceği bir laleyi.
Kenan lale yapmaya başlar. Sanki dünyadan kopmuştur.
Dış ses: (sakinleşmiştir) Esra, üç ay önce elinde olmadan, ikimizin de istemediği kötü bir gidişin esiri oldu, o andan itibaren dünyayla aramdaki bağ koptu… (derin bir soluk alır) Şimdi onu bu kötü gidişten kurtarmalıyım. Esra’yı istemediği o karanlıktan çekmeliyim, kendi ellerimle hazırladığım aydınlığa götürmeliyim. Çünkü onu çok özledim.
Kitrenin üzerinde mükemmel bir lale duruyordur. Kenan laleyi bitirir. Ellerini ağzına götürerek siler, hayranlık ve şaşkınlıkla resme bakar.
Dış ses: Ya Esra, bu yolculuğun ne kadar güzel geçeceğini anladın mı? Birde sen bin tekneye, gör o zaman mutluluğumuzu… Tekrar birleşmemizin tek yolu bu tekne…
Kenan, resmi kağıda geçirir ve resme bakarak düşünür.
Dış ses: İşte birlikte çıkacağımız yolculuğumuzun kanıtı… Sırf daha güzel yerler keşfedebilmek için dünyayı dolaşmaya hazır ol. Sen ve ben Esra. Bir daha ayrılmayacağız. Sadece bana güven.
Kenan elindeki resimle odadan çıkar.


4.      Bölüm -  İç / Gündüz / Oda                                                                            Kenan

Başka gün.
Kenan, mutlu bir ifadeyle ebru teknesinin başında resimler yaparken görülür.  Serpmeler, laleler, taramalar. Bir biri ardına geçişlerle, sanki sürekli resim yapıyormuş gibi bir hareket sağlanır.
Dış ses: (keyifli) Sonunda yaptığım resimleri Esra’ya beğendirdim… İnanılmaz bir duyguymuş. Benimle bu muhteşem seyahate katılmaya razı oldu. İlk engelimi aştım. Artık Esra’da bu keşiflerin güzel olacağına inanıyor… Onu alıp, dünyanın en güzel yerlerine götüreceğim… 
Kenan her yaptığı resmi kağıda çektikten sonra resme şöyle bir bakar, mutlulukla gülümser ve kuruması için kenara koyar. Ama geçişlerle bir süreklilik sağlanır. Yüz ve malzeme detaylarıyla desteklenir.
Dış ses: Şimdi Esra’ya yeni resimlerimi götürmeliyim ve onun yanına vardığımda, bu yolculuğa nasıl beraber çıkacağımızı açıklamalıyım. Çünkü bunu nasıl yapacağımı buldum.
Kısa bir duraklama olur ve Kenan resimleri alarak odadan çıkar.


5.      Bölüm – Dış / Gündüz / Oto galeri                                                    Kenan - Galerici

Başka gün.
Kenan arabasını satarken görülür. Bir oto galerinin önündedirler.  Karşısındaki adamdan paraları alırken yüzünde bir üzüntü ama umursamazlık vardır.
Dış ses: Benim artık arabaya değil, çift kişilik bir ebru teknesine ihtiyacım var. Malzeme almalıyım ve alacağım malzeme çok para tutuyor, bu yüzden dört yıldır bindiğim arabamı satmak umurumda değil. Artık dönüşü olmayan bir yolun sonuna doğru ilerliyorum…  Bu yol elbette meşakkatli olacak… Ama sonunda beni Esra’ya götürecek.
Kenan parayı cebine koyduktan sonra arabasının yanından ayrılırken, ona son bir kez bakar ve ellerini cebine koyar. Başını önüne eğerek oradan uzaklaşır.
Dış ses: Bu yolculuğa bir isim bile buldum. “Neş’et-i sâniyye. Başka hiçbir kelime bizim yolculuğumuzu açıklayacak enginliğe sahip değil. En güzel yolculuğun adına başka ne koyabilirdim ki? Tekrar Vücuda gelmek.


6.      Bölüm – İç / Gündüz / Mutfak                                                                    Kenan 

Aynı gün.
Kenan mutfak masasında yemek yerken görülür. Dalgındır.
Dış ses: Onu nasıl bir yolculuğa götürmeliyim? Daha doğrusu hangisiyle başlamalıyım?.. Bir laleyle mi mesela? Yoksa rastgele bir serpme mi bunun için uygun?... Hayır, daha yaratıcı ve büyüleyici bir şey düşünmeliyim… Önce Esra’nın nasıl bir tatil istediğini hatırlamalıyım. Her şeyden önce bu tatilde bir deniz olmalı, çünkü Esra denizsiz bir gezi istemiyor. Bu kolay, bunu taramayla sağlayabilirim. Aynı zamanda doğa kusursuz olmalı. Buda kolay… Güneş insanın içini ısıtmalı… Ve daha bir sürü ayrıntıyı atlamamalıyım…
Bütün bunları yapacak malzemem var. Bu yolculuk hem uzun olacak, hem de mükemmel. Bu yüzden her şeyi içine alacak bir tekneye ihtiyacım var ve o tekne şu an gözümde canlanıyor. Neş’et-i sâniyye teknesi.
Kenan bütün bunları düşünürken yemeğini bitirir ve tabakları öylece bırakarak salona geçer. Malzemeleri yüklenir. Ve evden çıkar.

7.      Bölüm – Dış / Gündüz / Taksi                                              Kenan – Taksi şoförü 

Kenan bir takside yolculuk ederken görülür. Yol boyunca dışarıyı seyreder ve düşünür. Taksici arada bir dikiz aynasından müşterisine bakar. Kenan varacağı yere kadar dışarıyı seyreder. Arada bir eliyle ağzını siler.
Dış ses: Esra beni bekliyor. Hem de dört gözle. Çünkü oda bu büyünün güzel olacağına inandı. İnanmasa asla gelmek ister miydi?  Madem gelmeye ikna oldu, ona vaat ettiğim güzelliği yaşatmalıyım… Başı dönmeli ve bana bir kez daha aşık olmalı… O isteyecek, ben dümeni o yöne çevireceğim. O isteyecek ben o limanda demirleyeceğim… O hissetmek isteyecek ben ona hissettireceğim… Ebru teknesi, en güzel keşfin teknesi olmalı. Bu yüzden çok büyük olmalı ki, içine her şeyi alabilmeli. Bütün duyguları, istekleri, tatları, renkleri, bütün arzuları almalı ki, geriye sadece hissetmek kalmalı.
Taksi yavaşlayarak durur. Kamera nerde durduklarını görmez. Kenan büyük bir keyifle parayı öder ve araçtan inerek bagajdaki malzemelerini alır. Taksi yanından ayrılınca kamera mezarlığın giriş kapısını görür.

8.      Bölüm – Dış / Gündüz / Mezarlık                                                               Kenan

Kenan malzemelerle mezarlığın içinde yürür. Bir sırt çantası, kitre dolu bir bidon(ama kitre olduğu anlaşılmamalı.) Detaylar ve Kenan’ın yüz mimikleri.
Dış ses: Bekle beni Esra, az sonra seni bu soğuk dünyandan kurtaracağım. Seni aydınlığa çıkartırken, hayatın renklerini tekrar tadacaksın… Seni buradan götüreceğim ama merak etme, yerini değiştirecek kadarda acımasız değilim. Hem aklımı o kadar da kaçırmadım... Burası bizim ana limanımız olacak. Yeni çıkacağımız bütün seferlerimiz burada başlayacak ve alabildiğine muhteşem dünyalara yelken açacağız.
Kenan mezarlığın arasında yürürken ayakların altındaki çakıllar gıcırdar. Malzemeler ağır geldiği için duraklar, ellerindekini yere koyarak nefeslenir.  Bir süre düşünmeden yürür ve nihayet mezarın başına gelir. Mezarın taşında ve etrafında, ebru teknesinde çizdiği resimler yapıştırılmış haldedir. Birkaç resim yerlerinden kurtulmuş ve etrafa saçılmıştır. Mezar taşının üzerinde ki yazı, resimlerden dolayı gözükmüyordur. Kenan eşyaları yere koyar ve mezar taşının başına gelerek resimlerden bir kaçını yerinden çıkartır. Böylelikle mezar taşındaki yazı ortaya çıkar. Esra İnci 1973 2001
Bu arada kamera mezarın içine doğru döner. Mezarın içinde çok büyük bir ebru teknesi vardır.

9.      Bölüm - Dış / Gündüz / Mezarlık                                                            Kenan - Esra

Kamera ebru teknesinden tekrar kalktığında Kenan kitre dolu bidonla mezara yaklaşırken görülür. Kitreyi özenle mezarın içindeki tekneye döker. Teknenin içi kitreli suyla doluncaya kadar bu işlem yapılır. Kenan, işi bitince ayağa kalkar ve teknesine bakarak keyifle gülümser.
Dış ses: İşte teknem hazır… Dünyanın en büyük ebru teknesi bu… Neş’et-i sâniyye teknesi… Tekrar vücuda gelme teknesi… Esra’yla ikimizin teknesi…
Kenan, sanki hiç zaman kaybetmek istemiyormuş gibi çantasından çıkarttığı kavanozlardaki kökboyalarından büyük fırçalarla, mezarın üzerindeki tekneye boyalar damlatmaya başlar. Yüzünde oluşan tebessüm, hareketlerine yansır. Heyecanlı ve telaşlıdır. Esra’nın gülüşleri duyulmaya başlar. Durur ve etrafına bakınır ama Esra’yı sadece duyuyordur. Etrafta kimse olmadığını görünce hemen çantasından birlik insülin iğnesini çıkartır. Esra’nın gülüşü daha bir neşelenir. Kenan iğneyi sol bileğinden dört parmak geriye saplar ve içine kan doldurur.  Şırıngadaki kanı hiç beklemeden ebru teknesinin üzerine fışkırtır. Teknenin üzerinde bir şerit halinde kan belirince, biri Kenan’ın omzuna dokunur. Hızla dönünce Esra’yı karşısında görür. Bir an bir birlerine şaşkınca bakarlar. Sonra bir birlerine sarılırlar. Kenan Esra’ya tekneyi gösterip bir şeyler anlatmak ister ama Esra, onu parmağıyla dudaklarına dokunarak susturur. Ve yavaşça geriye doğru yürümeye başlar. Kenan şaşkınlıkla sevdiği kadına bakar ve yalvarırcasına bir yüz ifadesiyle gitmemesi için başını sallar. Ama Esra gerilemeye devam edince, tekneye dönerek, ne yapacağına karar vermeye çalışır. Esra artık uzaklaşmıştır. Kenan döner ve şırıngayı alarak tekrar damarlarından kan çeker. Şırınga dolunca teknenin üzerine fışkırtır ve hiç beklemeden bunu üç kere yapar. Esra onun yanına çöker ve başını onun omzuna koyarak, kocasının şırıngayı tekneye fışkırtmasını seyreder. Kenan omzuna başını koyan karısının başını okşar ve gözlerini kapayarak kafasını onunkine yaslar. Bir süre sonra Esra ayağa kalkar ve geriye doğru çekilmeye başlar. Kenan olacakları anlamış gibi yüzüne bir keder oturur. O ayağa kalkmaz ama sevgilisinin ardından hafifçe omzunun üzerinden bakar. Sonra hışımla tekneye bakar. Teknede kırmızıya boyanmamış yerler vardır. Çantasından bıçak çıkartır ve sol bileğini keserek kanını teknedeki boş alanlara akıtır. Bu arada Esra arkada onu seyreder. Kenan başıyla arada bir dönerek karısına bakar ve gülümser.  Artık Kenan’ın tansiyonu düşüyordur ve hareketlerinde bir ağırlık oluşmaya başlar. Yavaş yavaş bitkin düşer ama kanını tekneye akıtmaya devam eder. Bıçağı sol eline alarak sağ bileğini keser ve akan kanla tekneyi iyice kana bular. Arada sendeleyerek düşer gibi olur ama kendini tutar. Durmadan karısının davetkar ve gülen yüzüne bakar. Kenan sonunda bitkin düşer ve dizlerinin üstüne yığılır. Karısı yanına gelerek ona omuzlarından sarılarak konuşur.
Esra: Artık birlikteyiz. Yolculuğa çıkabiliriz.
Kenan karısının yüzüne mutlu ama bitkin bir şekilde bakar ve gözlerini yumar. Ekran kararır.
Ekran tekrar açıldığında Esra ve Kenan birlikte mezarlıkta el ele yürürlerken görülürler. Ekran kararır ve tekrar açıldığında Kenan karısının mezarı başında yerde yatarken görülür. Bileklerinden akan kan kollarının yanında küçük göletler oluşturmuştur. Ekran kararır.

BİTTİ   


Oyuncular

Kenan:
Esra:
Taksi Şoförü:
Galerici:





EROL ÇELİK
02-06-09


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder